Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

yerde oturmak

См. также в других словарях:

  • oturmak — e 1) Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek Bir sandalyenin üzerinde oturmuş, önüne bakıyordu. S. F. Abasıyanık 2) nsz Bu biçimde yerleştiği yerde kalmak Bakın, hikâye zordur, acımasız ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eğreti oturmak — bir yerde çok kısa süre oturmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • diken üstünde oturmak (veya olmak) — bir yerde tedirginlik duymak O bir yıl içinde diken üstünde otururum o evde; düş kuramam, şiir yazamam. M. C. Anday Konuşmaya başladık. Yine kavga ederiz diye diken üstündeyim. R. Erduran …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kirada oturmak — kira ile tutulmuş bir yerde yaşamak Biz Kudüs te kirada oturuyoruz. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eğleşmek — nsz 1) Oyalanmak, eğlenmek, tevakkuf etmek Hadi boş yere eğleşme. Git eşeğini ara. M. Ş. Esendal 2) Bir yerde oturmak, yaşamak, ikamet etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ikamet etmek — bir yerde oturmak, eğleşmek Bizim kahraman da şimdi, burada ikamet ediyor. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TÜNU' — Mukim olmak, ikamet etmek, bir yerde oturmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yerleşmek — e 1) Yerine iyice oturmak, yerinde sabit olmak Bu taş buraya adamakıllı yerleşmiş. 2) Yer bulup oturmak Arabaya, birbirine sıkışarak yerleştiler. S. F. Abasıyanık 3) Çalışmak üzere bir iş yerine başlamak Oğlu bankaya yerleşmiş. 4) Bir yerde… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • minder çürütmek — 1) işsiz, güçsüz oturmak 2) bir yerde uzun süre oturmak 3) otururken yapılan işlerle uzun yıllar uğraşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • barınmak — 1) Doğa etkilerinden korunmak için kapalı bir yere sığınmak 2) nsz Yerleşmek, yaşamak için uygun şartlar bularak oturmak Dosdoğru teyzemin evine gidecektim, iyi kötü barınacak bir yer... P. Safa 3) Bir yerde yatarak geceyi geçirmek 4) nsz, mec.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»